- 541
- 16
- 28
Dirk Werner Nowitzki
Bu güne kadar NBA tarihinde her zaman yıldız isimleri yani bir numaraları makalemize konu edindik. Dirk Nowitzki de bir yıldız fakat Shaq, Jordan veya Kobe kadar ön planda değil. Mütevaziliği ile gönüllere taht kurmuş Nowitzki, NBA’de forma giymiş en başarılı Avrupa oyuncusu oyuncusudur. Ayrıca NBA tarihinin en skorer 6. ismidir. Dallas Mavericks ile bir çok istatistiği alt üst etmiş kulüp tarihine geçmiştir. Dirk Nowitzki’nin kariyerine göz atıyoruz.
Nowitzki aslında doğuştan biraz şanslı desek yalan olmaz. Hentbolcu bir baba ve basketbolcu annenin çocuğu olarak 19 Haziran 1978 tarihinde Almanya'nın Würzburg kentinde dünyaya geldi. Annesi milli bir sporcu olarak ülkesini temsil etmişti. Aslında doğar doğmaz kaderi belirlenmişti. Ailesinin yönlendirmesi ile önceleri hentbol ve tenisle ilgilense de, 15 yaşında eski Alman milli basketbolcu Holger Geschwindner'in sayesinde şu an adı S.Oliver Baskets olan Würzburg takımıyla antrenmanlara başladı. Bir yıl sonra 1994'te o zamanlar ikinci ligde mücadele eden Würzburg'un A takımına seçilen Nowitzki, 2 metre 10 santimetrenin üzerindeki birçok oyuncunun aksine iyi bir şutör olduğu için forvet mevkisinde oynamayı tercih etti. Şutörlüğünün yanı sıra uzun boyuna rağmen çabukluğu ve top sürme kabiliyetiyle de bir çok dünya devinin ilgisini çekmişti. Henüz 18 yaşındayken İspanyol devi Barcelona’dan gelen teklifi reddetmesi aslında kendine ne kadar güvendiğinin göstergesiydi. Bir yıl sonra askere gitti ve döndüğünde kariyerinin en önemli kararını vermişti.
20 yaşındayken Milwaukee Bucks NBA seçmelerine katılmak belki de hayatının dönüm noktası olacaktı. 9. sırada seçildi fakat takas ile Dallas Mavericks'e geçti. Nowitzki, çaylak sezonunda maç başına 8,2 sayı attı. Beklentilerin altında bir performansı vardı. Özellikle savunmadaki yetersizliği ile eleştirilere maruz kalmıştı. Hayatının bir diğer dönüm noktası 2000 yılında Mark Kuban’ın Dallas’ı satın alması da diyebiliriz. Nowitzki ve Mavericks'in kaderi, iş adamı Mark Cuban'ın takımı almasıyla değişti. Cuban'ın büyük yatırım yaptığı takım, 2000 play-off'larında yer alamadı evet ama sonraki sezon 1990'dan sonra ilk kez play-off'lara katılma başarısı elde etti. Mavericks ve Nowitzki emin adımlarla yukarı doğru tırmanıyordu. 2001-02 sezonu öncesinde sözleşmesini, 90 milyon dolar karşılığında 6 yıl uzatan Nowitzki, Philadelphia'da oynanan 51. All-Star maçında, kariyerinde ilk defa ligin en iyi oyuncularının forma giydiği gösteri karşılaşmasında boy gösterdi. Sonraki yıllarda 12 kez daha All-Star seçilecekti. Sezonda iyi bir ortalama ile oynayan Mavericks geçen yıl gibi bu yıl da play offda 2. Turda elenmişti. Nowitzki ise aynı yıl düzenlenen 2002 Dünya Şampiyonası'nda Almanya Milli Takımı ile bronz madalya kazanmıştı. Alman takımı üçüncü oldu fakat 3. Olmasına rağmen MVP ödülüne layık görüldü. Tarihler 2005 yılını gösterdiğinde Almanya Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanırken Nowitzki ise 2005 MVP ödülüne layık görülmüştü. 26,6 ile kariyerinin en yüksek sayı ortalamasına ulaştığı 2006 yılında Mavericks'i NBA finaline taşıdı fakat finalden şampiyonluk çıkaramadı. Shaquille O'Neal ve Dwyane Wade'i kadrosunda barındıran Miami Heat'e karşı favori gösterilen Mavericks, 2-0 öne geçmesine karşın seriyi 4-2 kaybetti ve kulüp tarihinin ilk şampiyonluğunu kazanma fırsatından yararlanamadı. Mavericks'in lider bitirdiği 2006-07 normal sezonunu, yüzde 50,2 isabetle 24,6 sayı ve 8,9 ribaunt ortalamalarıyla bitiren Nowitzki, NBA'in bireysel anlamdaki en prestijli ödülü olan normal sezon MVP'si seçilmeyi başardı. Fakat Mavericks, ilk turda eşleştiği Batı Konferansı 8'incisi Golden State Warriors'a 4-2 yenilerek, lig tarihin en beklenmedik sonuçlarından birine imza attı.
Nowitzki, Dallas Mavericks'in Batı Konferansı'nı 3. sırada bitirdiği 2010-11 normal sezonunda kariyerinin tek NBA şampiyonluğunu elde etti. Ayrıca Mavericks de tarihin ilk şampiyonluğunu almış oldu. 27,7 sayı ve 8,1 ribauntla tamamladığı 2011 play-off'larında Portland Trail Blazers, Los Angeles Lakers, Oklahoma City Thunder ve Miami Heat'i yenerek, kulüp tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaştı. 33 yaşındaki Nowitzki de LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh'un kadrosunda bulunduğu Heat'i 4-2 mağlup ettikleri final serisinin MVP'si seçildi.
Kariyeri boyunca Dallas Mavericks formasını asla çıkarmadı Nowitzki. Almanya’nın ikinci lig takımından Dallas Mavericks'e transfer olup kısa surede kendini inanılmaz geliştirerek Dallas'ı NBA'in en iyi takımları arasına sokan "wunderkid" lakaplı Nowitzki, uzun boyuna rağmen bir guard gibi top sürmesi, NBA'in en iyi üçlük atan oyuncularından biri olması, bir numaradan beş numaraya kadar her pozisyonda oynayabilmesi, NBA'in en iyi faul atıcılarından biri olması, orta mesafe şutlarının bir numarası, kendi için değil de takımı için oynaması ve Almanya Basketbol Federasyonuna çocukların oynaması için gerekli tesislerin kurulması amacıyla 1 milyon dolar bağışlaması onu diğer süper starlardan ayıran özelliklerden sadece birkaçı. Aslına bakarsanız bu özellikler bile onu dünyanın en iyi oyuncularından biri olması için yeter de artar bile ama günümüzde bu özelliklerin hiç değeri kalmadı.
Nowitzki bir dönemin en iyi beyaz basketbolcusuydu…
Bu güne kadar NBA tarihinde her zaman yıldız isimleri yani bir numaraları makalemize konu edindik. Dirk Nowitzki de bir yıldız fakat Shaq, Jordan veya Kobe kadar ön planda değil. Mütevaziliği ile gönüllere taht kurmuş Nowitzki, NBA’de forma giymiş en başarılı Avrupa oyuncusu oyuncusudur. Ayrıca NBA tarihinin en skorer 6. ismidir. Dallas Mavericks ile bir çok istatistiği alt üst etmiş kulüp tarihine geçmiştir. Dirk Nowitzki’nin kariyerine göz atıyoruz.
Nowitzki aslında doğuştan biraz şanslı desek yalan olmaz. Hentbolcu bir baba ve basketbolcu annenin çocuğu olarak 19 Haziran 1978 tarihinde Almanya'nın Würzburg kentinde dünyaya geldi. Annesi milli bir sporcu olarak ülkesini temsil etmişti. Aslında doğar doğmaz kaderi belirlenmişti. Ailesinin yönlendirmesi ile önceleri hentbol ve tenisle ilgilense de, 15 yaşında eski Alman milli basketbolcu Holger Geschwindner'in sayesinde şu an adı S.Oliver Baskets olan Würzburg takımıyla antrenmanlara başladı. Bir yıl sonra 1994'te o zamanlar ikinci ligde mücadele eden Würzburg'un A takımına seçilen Nowitzki, 2 metre 10 santimetrenin üzerindeki birçok oyuncunun aksine iyi bir şutör olduğu için forvet mevkisinde oynamayı tercih etti. Şutörlüğünün yanı sıra uzun boyuna rağmen çabukluğu ve top sürme kabiliyetiyle de bir çok dünya devinin ilgisini çekmişti. Henüz 18 yaşındayken İspanyol devi Barcelona’dan gelen teklifi reddetmesi aslında kendine ne kadar güvendiğinin göstergesiydi. Bir yıl sonra askere gitti ve döndüğünde kariyerinin en önemli kararını vermişti.
20 yaşındayken Milwaukee Bucks NBA seçmelerine katılmak belki de hayatının dönüm noktası olacaktı. 9. sırada seçildi fakat takas ile Dallas Mavericks'e geçti. Nowitzki, çaylak sezonunda maç başına 8,2 sayı attı. Beklentilerin altında bir performansı vardı. Özellikle savunmadaki yetersizliği ile eleştirilere maruz kalmıştı. Hayatının bir diğer dönüm noktası 2000 yılında Mark Kuban’ın Dallas’ı satın alması da diyebiliriz. Nowitzki ve Mavericks'in kaderi, iş adamı Mark Cuban'ın takımı almasıyla değişti. Cuban'ın büyük yatırım yaptığı takım, 2000 play-off'larında yer alamadı evet ama sonraki sezon 1990'dan sonra ilk kez play-off'lara katılma başarısı elde etti. Mavericks ve Nowitzki emin adımlarla yukarı doğru tırmanıyordu. 2001-02 sezonu öncesinde sözleşmesini, 90 milyon dolar karşılığında 6 yıl uzatan Nowitzki, Philadelphia'da oynanan 51. All-Star maçında, kariyerinde ilk defa ligin en iyi oyuncularının forma giydiği gösteri karşılaşmasında boy gösterdi. Sonraki yıllarda 12 kez daha All-Star seçilecekti. Sezonda iyi bir ortalama ile oynayan Mavericks geçen yıl gibi bu yıl da play offda 2. Turda elenmişti. Nowitzki ise aynı yıl düzenlenen 2002 Dünya Şampiyonası'nda Almanya Milli Takımı ile bronz madalya kazanmıştı. Alman takımı üçüncü oldu fakat 3. Olmasına rağmen MVP ödülüne layık görüldü. Tarihler 2005 yılını gösterdiğinde Almanya Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanırken Nowitzki ise 2005 MVP ödülüne layık görülmüştü. 26,6 ile kariyerinin en yüksek sayı ortalamasına ulaştığı 2006 yılında Mavericks'i NBA finaline taşıdı fakat finalden şampiyonluk çıkaramadı. Shaquille O'Neal ve Dwyane Wade'i kadrosunda barındıran Miami Heat'e karşı favori gösterilen Mavericks, 2-0 öne geçmesine karşın seriyi 4-2 kaybetti ve kulüp tarihinin ilk şampiyonluğunu kazanma fırsatından yararlanamadı. Mavericks'in lider bitirdiği 2006-07 normal sezonunu, yüzde 50,2 isabetle 24,6 sayı ve 8,9 ribaunt ortalamalarıyla bitiren Nowitzki, NBA'in bireysel anlamdaki en prestijli ödülü olan normal sezon MVP'si seçilmeyi başardı. Fakat Mavericks, ilk turda eşleştiği Batı Konferansı 8'incisi Golden State Warriors'a 4-2 yenilerek, lig tarihin en beklenmedik sonuçlarından birine imza attı.
Nowitzki, Dallas Mavericks'in Batı Konferansı'nı 3. sırada bitirdiği 2010-11 normal sezonunda kariyerinin tek NBA şampiyonluğunu elde etti. Ayrıca Mavericks de tarihin ilk şampiyonluğunu almış oldu. 27,7 sayı ve 8,1 ribauntla tamamladığı 2011 play-off'larında Portland Trail Blazers, Los Angeles Lakers, Oklahoma City Thunder ve Miami Heat'i yenerek, kulüp tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaştı. 33 yaşındaki Nowitzki de LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh'un kadrosunda bulunduğu Heat'i 4-2 mağlup ettikleri final serisinin MVP'si seçildi.
Kariyeri boyunca Dallas Mavericks formasını asla çıkarmadı Nowitzki. Almanya’nın ikinci lig takımından Dallas Mavericks'e transfer olup kısa surede kendini inanılmaz geliştirerek Dallas'ı NBA'in en iyi takımları arasına sokan "wunderkid" lakaplı Nowitzki, uzun boyuna rağmen bir guard gibi top sürmesi, NBA'in en iyi üçlük atan oyuncularından biri olması, bir numaradan beş numaraya kadar her pozisyonda oynayabilmesi, NBA'in en iyi faul atıcılarından biri olması, orta mesafe şutlarının bir numarası, kendi için değil de takımı için oynaması ve Almanya Basketbol Federasyonuna çocukların oynaması için gerekli tesislerin kurulması amacıyla 1 milyon dolar bağışlaması onu diğer süper starlardan ayıran özelliklerden sadece birkaçı. Aslına bakarsanız bu özellikler bile onu dünyanın en iyi oyuncularından biri olması için yeter de artar bile ama günümüzde bu özelliklerin hiç değeri kalmadı.
Nowitzki bir dönemin en iyi beyaz basketbolcusuydu…